ATATÜRK VE TARIM
l
MART 1922'DE 3. TOPLANMA YILINI AÇIŞ SÖYLEVLERİNDE TARIMLA İLGİLİ KISIMLAR
“Türkiye’nin Sahibi
Hakikisi ve Efendisi, Hakiki Müstahsil Olan Köylüdür.”
"Türkiye'nin
sahibi ve efendisi, kimdir (köylüler sadaları)
Bunun
cevabını derhal birlikte verelim:
Türkiye'nin
sahibi hakikisi ve efendisi, hakiki müstahsil (üretici) olan köylüdür (şiddetli ve sürekli alkışlar).
O halde,
herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve lâyık olan köylüdür
(şiddetli ve sürekli alkışlar).
Binaenaleyh,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin siyaset-i İktisadiyesi bu gaye-i
asliyeyi istihsale matuftur.
(Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin
ekonomi siyaseti bu temel gayeyi elde etmeye yönelmiştir.)
Efendiler!
Diyebilirim
ki bugünkü felâket ve sefaletin bais-i yegânesi bu hakikatin gafili bulunmuş olmamızdır.
Filhakika;
yedi asırdan beri cihanın muhtelif aktarına sevk ederek, kanlarını akıttığımız,
kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi asırdan beri emeklerini
ellerinden alıp israf eylediğimiz ve buna mukabil daima tahkir (aşağılama, onur
kırma) ve tezlil (azaltma, indirme) ile mukabele ettiğimiz ve bunca fedakârlık
ve İhsanlarına karşı nankörlük, küstahlık, cebbarlıkla (zorlayıcılıkla) uşak
menzilesine İndirmek istediğimiz bu sahib-i aslinin huzurunda bugün kemali
hicap (utanç) ve ihtiramla (saygıyla)vaz'ı (konma, konum) hakikimizi alalım (şiddetli alkışlar).
Efendiler!
Milletimiz
çiftçidir. Milletin çiftçilikteki mesaisini asri tedabir-i (çağdaş tedbir)
iktisadiye ile haddi âzamiye isal etmeliyiz.(azamiye ulaştırmalıyız) Köylünün
metayiç ve semerat-ı mesaisini (fayda, kâr)
kendi menfaati lehine haddi âzamiye
iblâğ etmek siyaset-i İktisadiyemizin ruhu esasidir. Binaenaleyh, bir taraftan
çiftçinin mesaisini tezyid (artırma,çoğaltma) edecek ve müsmir (verimli) kılacak
malûmat (bilgi), vesait (araç,vasıta) ve alâtı fenniyenin (fenni aletler) istimal (kullanma) ve tamimine (genelleştirme,genelge) ve diğer
taraftan onun netayic-i mesaisinden (mesai sonucu) âzami istifadesini temin
eyliyecek tedabir-i İktisadiyenin vaz'ına çalışmak lâzımdır. Şimdiye kadar
mevcut olan yolsuzluk, asri vesait-i nakliyenin mefkudiyeti,( bulunmama yokluk)
mübadele usullerinin çiftçi aleyhine olması ve hükümet kanunlarının çiftçiyi
himaye edememesi gibi mevaniin ref'i (kaldırma) lâzımdır. Bu noktada bilhassa
mahsulât-ı ziraiyemizi mümasil mahsulât-ı ecnebiyeye karşı himayeye mani
olmakla milletimizi bugünkü sefalet-i İktisadiye-ye mahkûm eden mülga
kapitülasyonların fecaatını (yürekler acısı durumu) hatırlatmadan geçemem.
Malûmunuzdur ki memleketimiz iktisadi teşkilât ve muhit İtibariyle kuvvetli bir
halde bulunmuyordu. Ferdi İktisat kıymetleri de serbest mübarezeye (çarpışma)
mukavemet edebilecek dereceye vâsıl olmamıştı. Tanzimatın açtığı serbest
ticaret devri Avrupa rekabetine karşı kendisini müdafaa edemiyen
iktisadiyatımızı bir de İktisadi kapitülâsyon zincirleriyle bağladı. Teşkilât
ve ferdi kıymet nokta-i nazarlarından iktisat sahasında bizden çok kuvveti
olanlar memleketimizde, bir de fazla olarak, imtiyazlı mevkide bulunuyorlardı
.Temettü vergisi vermiyorlardı. Gümrüklerimizi ellerinde tutuyorlardı.
İstedikleri zaman İstedikleri eşyayı, İstedikler şerait tahtında memleketimize
sokuyorlardı. Bütün şuabat-ı iktisadiyemize bu sayede hâkim-i mutlak
olmuşlardı.
Yorumlar
Yorum Gönder