Bir dünya düşlüyorum, paranın, silahların, sınırların ve
devletlerin olmadığı…
Barış içinde yaşayan insanlardan kurulu, herkesin hak ettiği
gibi yaşayabildiği, adaletli bir dünya.
Bir ülke düşlüyorum, çocukların, maden işçilerinin,
kadınların ölmediği bir ülke…
Düşünmenin yasaklanmadığı, insanlarının fikirlerini özgürce
söyleyebildiği,
İnancı yaşamanın ya da yaşamamanın sorun olmadığı, kimsenin
bir diğerinin inancına karışmadığı,
Hukukun gerçekten var olduğu, tecavüzcülerin, katillerin,
hırsızların cezasını çektiği, serbest kalmadığı,
Erkeklerin ya da güçlü olanın, kadınları ve güçsüzleri
ezmediği,
İnsanların birbirlerini dışlamak, ötekileştirmek yerine,
birbirlerine saygı duyduğu sevgi ve
barış içinde yaşadığı bir ülke…
Bir şehir düşlüyorum, denizi masmavi ve berrak, evleri tek
katlı ve bahçeli, ağacı, çiçeği, yeşilliği bol, sokakları temiz, trafiğin
olmadığı,
İnsanlarının gidecekleri yere bisikletle gittiği ve
havasının kirlenmediği,
Şehrin sokaklarında hayvanlarında özgürce dolaştığı,
Mahallelerinde, komşuluğun, yardımlaşmanın, paylaşmanın
sürdüğü, insanlarının birbirlerine güvendiği,
Mutlu ve huzurlu insanlardan oluşan sokaklarında çocukların
rahatça oynayabildiği,
İnsanlarının bilmediklerini bildikleri ve bilmek için
okudukları, öğrendikleri, sorguladıkları, araştırdıkları evlerle dolu,
Kahvehaneler yerine kütüphanelerin çoğaldığı, engellilerinin
de sokağa çıkıp rahatça dolaşabildiği,
Kimsenin kimseyi hor görmediği, insan hayatının ve
insanlığın değerli olduğu bir şehir, ülke ve dünya diliyorum.
Biliyorum bu bir ütopya…
Ama insan hayal ettiği müddetçe yaşarmış, ben de böyle bir
dünya hayal ediyorum…
14.05.2014-Hayal ARAR
Yorumlar
Yorum Gönder